Uyuşturucu Suçlularına Ayrı Cezaevi Uygulaması Pilot İllerde Başlatıldı

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nu “Hapis Cezasının İnfazının Hastalık Nedeni ile Ertelenmesi” hakkında bilgilendiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 2024-2028 yıllarını kapsayacak Yargı Reformu Strateji Belgesi ile 3. İnsan Hakları Eylem Planı’nın hazırlık aşamalarının sonuna gelindiğini, Meclis’in yeni yasama yılı açıldığında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ayrıntıları kamuoyuyla paylaşmasıyla belirlenen hedefler doğrultusunda çalışmaların sürdürüleceğini ifade etti.

Tunç, cezaevlerindeki mevcudun üçte birinin uyuşturucu suçlarından kaynaklandığı bilgisini paylaşarak “Uyuşturucu suçlarının cezası çok ağır, infazı da diğer suçlara göre dörtte üç şeklinde uygulanıyor. O nedenle cezaevlerimizdeki o kalabalıklaşmayı da önleyecek tedbirleri almaya çalışıyoruz.” açıklamasında bulunarak Bolu ve Adana’da pilot uygulamalar başlatılarak uyuşturucu suçlularının ıslahına yönelik cezaevlerinin hayata geçirilmeye başlandığını duyurdu.


Bakan Tunç’un açıklamalarından satır başları şu şekilde:

  • 2024-2028 yıllarını kapsayacak Yargı Reformu Strateji Belgesi’nin hazırlık çalışmalarının sonuna doğru geliyoruz. Görüşleri aldık, uygulamadan kaynaklanan, vatandaşlardan gelen birçok problemi ihtiva edecek, milletvekillerimizin gündeme getirdiği birçok hususu değerlendirdik. Yine 2024-2028 yılları kapsayacak 3. İnsan Hakları Eylem Planı’mızın hazırlık çalışmalarının da sonuna geldik. 
  • İnsan onuruna uygun olmayan 394 cezaevini kapattık. İnsan onuruna uygun olan, kapasitesi eskilere göre daha fazla olan 299 cezaevini de uygulamaya koyduk.
  • Gazze’de maalesef 8 aydan bu yana devam eden bir katliam var, soykırım söz konusu. 37 bin kişi şehit edilmiş, bunun 15 binden fazlası çocuk, 10 binden fazlası kadınlardan oluşuyor. Maalesef dünyanın gözü önünde, ağır insan hakları ihlallerinin ötesinde bir soykırım işleniyor. Soykırım işlenirken de uluslararası hukukun, insan hakları mekanizmalarının maalesef işlemediğini, yetersiz kaldığını üzülerek görüyoruz.
  • Devlet Güvenlik Mahkemelerinin ve özel yetkili mahkemelerin kaldırılması, Anayasa Mahkemesi’nin, Hakimler ve Savcılar Kurulunun demokratik hukuk devleti ilkesine daha uygun hale getirilmesiyle ilgili düzenlemeler, Milli Güvenlik Kurulunun sivilleştirilmesi, darbecilerin yargılanabilmesini sağlayan Anayasa değişiklikleri demokrasimizin standardını yükselten önemli düzenlemelerdi.
  • Anayasa’mızda ‘Gerektiğinde sıkıyönetim ilan edilebilir’ şeklinde bir madde vardı. Bunların hepsi artık tarihe karıştı
  • Alt düzenlemeler, EMASYA protokolünden darbelere gerekçe gösterilen iç hizmet kanunu gibi… Tüm bunlar artık unuttuğumuz şeyler. Bunlar tamamen geride kaldı.
  • Kadınların sırf kıyafeti nedeniyle eğitim hakkından, seçilme hakkından mahrum edilmesi, yakın tarihimizde gördüğümüz şeylerdi ama artık bunları biz konuşmayı bile fazlalık atfediyoruz. Türkiye bunları çok geride bıraktı.
  • Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yapılan değişiklikle soruşturmaya yer olmadığına dair karar verme imkanını sağlamış olduk. Bu kapsamda 2017’den bu yana 1 milyon 84 bin kişi hakkında soruşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Bu, bir milyondan fazla kişinin lekelenmeme hakkının korunduğu anlamına geliyor.
  • Bağımlılara özgü infaz kurumu oluşturulmasıyla ilgili çalışmalarımızı da başlattık. Bolu ve Adana’da pilot uygulamalar başlatarak özellikle uyuşturucu suçlularının ıslahına yönelik cezaevlerini de hayata geçirmeye başlıyoruz. 

 Kaynak